29 Aralık 2008 Pazartesi

Pakistan'ın köleleri 'fare insanlar'

Tıp dilinde "mikrosefal" olarak geçen rahatsızlığın kurbanları Pakistan'da köle olarak çalıştırılıyor.
Onlara "Fare İnsanlar" deniliyor. Çünkü görünüşleri gerçekten çok farklı. Kulaklarının şekli, yüz yapıları, gözlerinin birbirine yakınlığı, ağız ve burunlarının duruşu, fareleri andırıyor. Tıp dilinde "mikrosefal" olarak geçen bir rahatsızlığın sonucunda böyle görünüyorlar. "Mikrosefal" kelimesi ise Yunan kökenli ve "küçük kafa" anlamınıda...

Dünyanın pek çok yerinde bu rahatsızlığı taşıyan doğumlar olabiliyor. Ancak Pakistan'ın Pencap eyaletinin Gujarat kenti, "Fare insanları" bölgesi olarak biliniyor. Onlara oralarda "chua" deniliyor.

EFSANEYE GÖRE BİR LANET

Efsaneye göre, asırlar önce, bölgede yaşayan pek çok kadın çocuk sahibi olamıyordu ve sonunda çareyi tapınağa gidip tanrı Shuma'ya yalvarmakta bulmuşlar. Tanrı Shuma, onlara istedikleri gibi anne olma sevincini yaşatmış ama bir de şart koymuş. Buna göre, her bir kadın, ilk çocuğunu Tanrı Shuma'ya vermek zorundaydı ama kadınlar buna yanaşmadı. Tanrı Shuma kzıdı ve bu kadınların çocukları böyle garip görünüşlü doğmaya başladı...

HEPSİNİN SAHİBİ VAR

Her birinin bir sahibi var. Anne babalar, bu sorunla dünyaya gelen çocuklarını bazen "Fare İnsan"ları çalıştıran şebekelere kiralıyor ya da satıyorlar. Onlar da "Fare İnsanları" köle gibi çalıştırıyor. En çok da dilencilik yaptırılıyor. Her biri günde ortalama 400 rupi (yaklaşık 8 dolar) kazanıyor.

Kutlama Sonrası Felcine Dikkat!


Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hülya Akan, yeni yılın ilk günü, genellikle alkol ya da madde kullanımı sonrası kolu gövdesinin altında kalacak şekilde uykuya dalan kişilerde görülen “kutlama sonrası felci” ile karşılaşmamak için bol sıvı tüketilmesini, ayılmak için bitki çayı içilmesini ve ılık duş alınmasını önerdi.
Haberin devamı

Yrd. Doç. Dr. Hülya Akan, “Kutlama sonrası felci”nin, “kol sinirlerinden birisi olan radiyal sinirin sıkışması sonucu, bilek ve parmakların kaldırılamaması ve elin düşmesi” şeklinde tanımlandığını, bu felcin, genellikle alkol ya da madde kullanımı sonrası, kolu gövdesinin altında kalacak şekilde uykuya dalan kişilerde görüldüğünü belirtti.

Kişinin, alkolün etkisiyle, normal uyku döngüsü sırasında elde uyuşma gibi yakınmalara verdiği yanıtları veremeyeceğini vurgulayan Akan, açıklamasında, “Bu sıkıntılar genellikle birkaç saat içinde kendi kendine geçer ama daha uzun sürmesi de mümkündür. Uzun sürdüğü durumlarda hastaneye başvurmak uygun olacaktır. Doktorunuzun değerlendirmesine göre ilaç tedavisi uygulanabilir, nadiren cerrahi müdahale gerekebilir” ifadesine yer verdi.

Alkolün sağlıklı uyku döngüsü üzerinde son derece olumsuz etkilerinin olduğuna dikkati çeken Hülya Akan, şu bilgileri verdi:
“1-2 kadeh içki uykuya dalmayı kolaylaştırabilir ama derin uykuda ve uykunun evrelerinde sorunlara yol açar. Rüya uykusu evresini kısaltır, rahatsız edici rüyalara neden olabilir ve farenks kaslarını gevşettiği için horlama ve uyku apnesine yol açabilir. Fazla alındığında olumsuz etkileri artar. Yeni yılın ilk günü, kutlama sonrası felci olmamak için en uygunu alkol miktarını sınırlayabilmektir. Ama alkol aşırı alındıysa kandaki miktarı düşene kadar etkileri devam edecektir. Bol sıvı almak, kandaki alkol oranını düşürür. Uykuya dalmadan önce ayılmaya çalışmak, bol sıvı almak, rahatlatıcı bitki çayları, ılık duş daha rahat bir uykuya yardımcı olabilir.”

Akan, yeni yılın ilk günü, beyni ve vücudu dinlendirecek uğraşlarla meşgul olmanın, hafif ve dengeli beslenmenin ve bol sıvı tüketmenin olumsuzlukları ortadan kaldıracağını kaydetti.

Beyin apsesi ile menenjit ayırımı

Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin apsesi ile menenjitin belirtilerinin birbirine karıştırıldığına dikkati çekerek, böyle bir şüphe duyulduğu zaman MR veya tomografi gibi metotlara başvurulması gerektiğini bildirdi.


Prof. Dr. Kuday, yaptığı yazılı açıklamada, geçtiğimiz günlerde sanatçı Burhan Şeşen'in 26 yaşındaki müzisyen oğlu Serhan Şeşen'in beyin apsesinden dolayı hayatını kaybetmesinin, dikkatleri bu hastalığın üzerine çektiğini belirtti.

Pek çok nedenden dolayı gelişebilen ve beyinde irin birikimi olarak tanımlanan beyin apselerinin daha çok çocukluk döneminde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Kuday, gelişmekte olan ülkelerde beyin apselerinden ölümlerin oranının da yüksek olduğunu vurguladı.

Türkiye'de MR ve tomografi cihazlarının yaygın olmadığı dönemlerde beyin apselerinden ölüm oranının yüzde 60'a ulaştığını, teşhis metotlarının gelişmesiyle bu oranın yüzde 10'a düştüğünü belirten Prof. Dr. Kuday, şu bilgileri verdi:

"Beyin apsesi ile menenjitin belirtileri birbirine karıştırılıyor. Böyle bir şüphe duyulduğu zaman MR ve tomografi gibi metotlara başvurmak gerekir. Menenjitte de beyin apsesinde olduğu gibi baş ve ense ağrısı, ensede sertlik vardır. Boynunu öne doğru kıvırdığımız zaman sırtında ağrı olur.

Hasta çok irite olabilir. Çünkü, menenjitin teşhis edilmesi için uygulanan belden su alma işlemi, sorun menenjit değil de apse ise ölümcül olabiliyor. Apsenin boyu 2-2.5 santimetreden büyükse, belden su almanın risk faktörü vardır. Eğer küçükse tehlikeli olmayabilir."

Hekimin, hastanın hikayesini iyi dinlemesinin de hastalığın teşhisinde önemli rol oynadığını belirten Prof. Dr. Kuday, şunları kaydetti:

"Beyin apseleri, akciğer enfeksiyonları, orta kulak iltihapları ve sinüzit sonrasında herhangi bir organdaki enfeksiyonun emboli atması veya kafa travmaları, ciltte ya da kemikte herhangi bir yara oluşması sonucu meydana gelebiliyor.

Beyindeki iltihabın apseleşmesi ise biraz zaman alabiliyor. Başlangıç safhası, 2-3 günden 2 haftaya kadar uzayabiliyor. Apseler bakteriyel de virütik de olabiliyor. Bakteriyel apseler kolay tedavi edilirken, virüsten kaynaklanan apseler için aynı şeyi söylemek mümkün olmayabiliyor. Bakteri kaynaklı apselerde tedavi ilaçla yapılırken, virüs kaynaklı apselerde ise başlangıç aşamasında ilaç tedavisi, apse ilerlemişse cerrahi girişimle akıtılıyor."

Beyine Az giden kan Alzeheimer hastalığı yapabilir!

Beyne giden kanın azalmasının Alzheimer hastalığının başlıca nedenlerinden biri olabileceği bildirildi.

Şikago'daki Northwestern Üniversitesi'nden Robert Vassar ve ekibinin insan ve fare beyinleri üzerinde yaptığı araştırma, beynin yeterli oranda kan alamamasının, dolayısıyla glikoz eksikliğinin "elF2alfa" proteininin değişime uğramasına neden olduğunu ortaya koydu.

Bu proteinin değişime uğramasının "BACE1" enziminin üretimini artırdığı, bunun da sinirlerin mesajları göndermesini engelleyen amiloid plaklarına neden olduğu belirtildi.

Beyne kan akışının artırılmasının Alzheimer hastalığının önlenmesi ya da tedavisinde etkili bir yaklaşım olabileceğini ifada eden Vassar, hastalığın önlenmesi için spor yapmak, kandaki kötü kolesterolü indirmek ve yüksek tansiyonu takip etmek gibi basit bir stratejinin etkili olabileceğini ifade etti.

Araştırma, Amerikan Neuron dergisinde yer alıyor.

Dünyada 24 milyondan fazla Alzheimer hastası bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu sayı 20 yılda 2 katına çıkabilir.

Yapay Kemik iliği üretildi!

ABD'nin Michigan Üniversitesi'nden bilim adamları, sürekli kırmızı ve beyaz kan hücresi yapabilen yapay kemik iliği yaratmayı başardı.

Üniversiteden yapılan açıklamada, laboratuvar ortamında yapılan yapay kemik iliğinin, günün birinde daimi kan nakli için yapay kan üretilmesine yardım olabileceği belirtildi.

Biomaterials dergisinde yayımlanan çalışmanın başında yer alan Dr. Nicholas Kotov, yapay kemik iliğinin, vücuttaki kemik iliğine destek olan dokuları taklit eden ve 3 boyutlu bir yapı iskelesine benzer bir madde içinde büyütüldüğünü belirtti.

Bir test tüpünün içinde üretilmek üzere tasarlanan kemik iliğinin kan kök hücrelerinin aynısını yapabildiğini ve B hücreleri üretebildiğini belirten araştırmacılar, bunun da kemik iliğinin çalışmasını etkileyebilecek yeni ilaçların test edilmesi olanağı sağlayacağını kaydettiler.

Soğuk Isırığına dikkat!

Aşırı soğuklarda soğuk ısırığına dikkat
Kış mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirdiği şu günlerde özellikle sabah ve gece yaşanan aşırı soğuklar, vücutta soğuk ısırığı denen vücut dokularının donmasına neden olabiliyor.

Uzmanlar, özellikle el, ayak gibi soğukta kan dolaşımının yavaşladığı ve kan dolaşımı fazla olmadığı için soğuktan en fazla etkilenen kulak ve burunda görülen soğuk ısırığının, o bölgedeki dokuların donmasıyla meydana geldiğini belirterek, aşırı soğuğun bu bölgelerdeki kan dolaşımını oldukça yavaşlattığını ve burada bulunan hücrelerin bir süre sonra donmaya başladığını ifade etti. İlerleyen zamanlarda bu bölgede bulunan damarlardaki kanın pıhtılaşmaya başladığını da dile getiren uzmanlar, kanın pıhtılaşmasının ardından bu bölgedeki hücrelerin oksijen akışı olmadığı için ölmeye başladığını vurguladı. Uzmanlar, gereken müdahale zamanında yapılmadığı taktirde soğuk ısırığı oluşan bölgenin kangren olma riskinin doğacağını ve ısırığın oluştuğu doku ve organın kesilmesine kadar gidebileceği ifade edildi.

Yüzeysel ve derin donuklar olmak üzere iki çeşidi bulunan soğuk ısırığında yüzeysel soğuk ısırığının derin soğuk ısırığı kadar ciddi olmadığını dile getiren uzmanlar, gereken müdahalenin zamanında yapılmaması halinde ise yüzeysel soğuk ısırığının derine dönüşebileceğini ve büyük ölçüde doku ya da organ kaybına neden olabileceğine dikkat çekiyor. Soğuk ısırığının önlenmesi için özellikle el, ayak, burun ve kulakların aşırı soğuklarda soğuktan korunması gerektiğini ifade eden uzmanlar, bu tür soğuklarda el ve ayaklarda kan dolaşımını hızlandırmak için çeşitli hareketler yapılmasının yararlı olabileceğini, burun ve kulakların ise atkı ve bereyle mutlaka korunması gerektiğinin altını çizdi. Dar ayakkabılar ve elleri fazlaca sıkan eldivenlerin de kan dolaşımını yavaşlattığını belirten uzmanlar, daha rahat ama sıcak tutacak giysi ve ayakkabıların tercih edilmesinin doğru olacağını vurguladı.

18 Aralık 2008 Perşembe

ABD'nin ilk yüz nakli yapıldı!

Birkaç hafta önce Ohio eyaletindeki Cleveland kliniğinde yapılan operasyonda bir kadın donörden alınan yüzün yüzde 80’i, kadın hastaya nakledildi. Dünyada ilk kısmi yüz nakli Fransa’da 3 yıl önce bir köpeğin yaraladığı bir kadına yapılmıştı.

ABD’de ilk kez, hemen hemen tüm yüz nakli yapıldı.ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland kliniğinden yapılan açıklamada, yüz nakli ameliyatının birkaç hafta önce yapıldığı kaydedildi. Hastane sözcüsü, Dr. Maria Siemionow’un, bir kadın donörden alınan yüzün yüzde 80’inin kadın hastaya nakledildiğini belirtti. Hastanın yaşı ve adı açıklanmadı.

Dünyada ilk kısmi yüz nakli Fransa’da 3 yıl önce bir köpeğin yaraladığı bir kadına yapılmıştı. Daha sonra bir ayının saldırısına uğrayan Çinli çiftçi ve genetik durumu nedeniyle biçimsiz bir yüze sahip olan Avrupalı bir kişiye de yüz nakli yapılmıştı.